Çok erken saatlerde denizin içi pırıl pırılmış. Portakal Çiçeği altın çerçeveli sırlı camlara küsmüş. Denizin kendisin gösteren berraklığında taramaya başlamış ipek saçlarını. Saçlarından denizin derinliklerine sarkan teller aradığı prensin bileklerine takılmış. İnci avcısı prens yakışıklı mı yakışıklıymış. Sanırsınız ki onu gören herkes Züleyha kesilir, Züleyha gibi bileklerini keser şaşkınlığından. Sürüklenivermiş sandalın peşinden prens. Kader ağlarını örmüş bir kere. Portakal Çiçeği ayaklarına kadar gelen kaderi fark ettiğinde ellerini uzatmış ak köpüklü sulara. Su birden bire gül kokmaya başlamış. Dokunduğu her şey onun gibi oluyormuş. Peşi sıra sürüklenen delikanlıyı sandalına almış. Gözleri sevinçten deliye dönmüş prensi görünce aradığını bulmuş neticede. Yavrusunun üstüne kanat geren kuşlar gibi kalkan olmuş prense, onu tüm kötülüklerden korumuş, kem gözlerden ırak tutmuş yıllarca. Susadıkça aşkın sütünü içirmiş masal ülkesinde prense, acıktıkça kalbini sunmuş dilim dilim gümüş tepside. Az gitmişler, uz gitmişler; dalga dalga, köpük köpük, sahil sahil düz gitmişler. Kuğuların çektiği sandalın içinde tatmadık mutluluk bırakmamışlar. Bir gün acı bir rüzgâr esmiş uzak iklimlerden ve Portakal Çiçeği’nin sandalı devrilmiş. Ak kuğular yitip gitmiş köpüklü dalgalar içinde. Portakal Çiçeği hastalanmış, yataklara düşmüş sonra gözlerini kapatmış ve kaybolmuş ansızın. Denizin dibindeki balıklar, göğün üstündeki melekler ağlaşıvermiş. İnsanlar sahil boyunca boşuna beklemiş. Masalın en güzel yerinde yapayalnız kalmış prens. Gözyaşını içine akıtmış, gönül ağrısını defter sayfalarına. Ağlamalarını kimseye duyuramamış ama çağlamalarını sayfa sayfa iletmiş sevda dolu yüreklere. Rivayet olunur ki deniz tanrısı Poseidon kaçırıp götürmüş Portakal Çiçeği’ni hem de karanlıklar ülkesine yani okyanusların en dibine, insanların ulaşamayacağı diyarlara. Bir tek sevgi yolunda gidenlere yardımcı olmak üzere gün yüzüne çıkarmış bir de geride bıraktığı prensi görmek için. Okyanusun kalbi oymuş, Titanik falan hep hikâyeymiş. Bütün insanların yüreğinin titaniğiymiş artık. Şiir olmuş, hayal olmuş, rüya olmuş, hikâye olmuş Portakal Çiçeği.